Dalak nedir?

Dalak karnın içinde yerleşik bir organdır. Karnın tam olarak sol üst köşesinde durur. Mide ve pankreasın kuyruğu ile yakın komşuluktadır; hatta bu komşuluk o kadar yakındır ki dalak bu organlara yapışık halde olabilir. Ayrıca, kalın bağırsağın sol köşesi, sol böbrek ve sol böbreküstü bezi ile de komşuluk yapar.

Dalak üst karında yerleşik olmasına rağmen sindirim ile hiçbir ilgisi yoktur ve retiküloendotelyal sistemin bir parçasıdır. Yani kan hücreleri ve bağışıklık sistemini ilgilendiren görevleri vardır. En basit haliyle anlatmak gerekirse, defolu veya yaşlı kan hücrelerini kan akımından temizler ve bazı bakterilere karşı savunmanın belkemiğini oluşturur. Dalak oldukça yüksek bir kan akımına sahiptir. Tıpkı karaciğer gibi, içi kanla dolu bir sünger gibidir. Bu nedenle dalak yaralanmaları hayatı tehdit edici düzeyde kanamaya yol açabilir.

 

Tümör nedir?

“Tümör” Latince kökenli bir kelime olup doğrudan karşılığı şişliktir. Yani aslında şişlik veya yumru şeklindeki tüm oluşumlar için kullanılan görsel bir tanımdır. Ancak, pratik uygulamada “tümör” bazı genetik bozukluklar sonucunda kontrolsüz çoğalan hücrelerden oluşan dokuları tanımlamak için kullanılır. Tümörler selim (benign) veya habis (malign) olabilirler.

 

Aksesuar dalak nedir?

Halk dilinde anlatayım: Mini minnoş dalaklara aksesuar dalak denir. Aksesuar dalak, normal dalaktan tamamen bağımsız olan irili ufaklı dalakçıklardır. Bunlar sıklıkla gerçek dalağın çevresinde yerleşmekle birlikte, karnın içinde herhangi bir yerde olabilirler. Bazen çok işe yararlar, bazen de tam bir başbelası olurlar. Nasıl mı, anlatayım.

Eğer gerçek dalak çıkartılırsa, aksesuar dalak onun görevini devir alabilir ve kişi yaşamına dalağı varmış gibi devam edebilir. Bu durum dalak yaralanma, kist veya tümör nedeniyle çıkartılıyorsa harika olur. Ancak, dalak anormal düzeyde fazla çalıştığı için çıkartıldığı hastalıklarda (örneğin ITP yani immün tromsitopenik purpura) bu durum tedavide başarısızlık ile sonuçlanır. Bu nedenle dalak ITP gibi hastalıklar nedeniyle çıkartılıyorsa, hem ameliyat öncesi incelemelerle hem de ameliyat sırasında yapılan manevralarla aksesuar dalak bulunup bulunmadığı aydınlatılmaya çalışılır ve bulunurlarsa ameliyatta mutlaka bunlar da çıkartılır.

 

Yüzen dalak nedir?

Gözünüzde snorkel takmış bir dalak canlanmış olabilir ama ne yazık ki öyle değil. Nadiren de olsa, dalağı yerinde tutan bağlar doğuştan hiç olmayabilir veya doğumdan sonra ileri derecede esnemiş olabilir. Bu durumda dalak yerinde sabit durmak yerine, karın boşluğunda yüzer gibi hareketli halde olur. İşte buna yüzen dalak denir.

Yüzen dalak aslında bir hastalık değildir. Ancak bazı ciddi sıkıntılara yataklık edebilir. Örneğin, daşal tümörü de dahil olmak üzere karın içindeki bir tümörü taklit edebilir veya ileri derecede büyümüş bir dalakmış gibi algılanabilir. Ancak görüntüleme yöntemleri ile gerçek durum rahatça ortaya konur. Diğer bir sıkıntı, esas yeri olan ve oldukça korunaklı bir bölge olan kaburgaların arkasında değil de karın boşluğunda olması nedeniyle yüzen dalak yaralanmaya daha yatkındır. Son olarak da, boşlukta yüzer vaziyette olduğu için yüzen dalak kendi çevresinde veya diğer karın içi organların çevresinde dönebilir. Bu durumda dalağın damarları burkulup tıkanacağı için dalakta iskemi ve gangren meydana gelebilir. 

 

Dalak tümörlerinin hangi tipleri vardır?

Dalak tümörleri selim veya habis olabilirler. Habis olan dalak tümörleri dalağın kendi dokusundan kaynaklanabileceği gibi, diğer organların kanserlerinin yayılımı sonucunda da ortaya çıkabilirler.

Selim tümörler arasında en sık görülenler şunlardır:

Habis tümörler arasında en sık görülenler ise şunlardır:

 

Dalak tümörleri hangi şikayetlere yol açar?

Dalak tümörleri, günümüzde sıklıkla tesadüfen yani diğer hastalıklar ve alakasız şikayetler nedeniyle yapılan incelemelerde saptanırlar. Devasa boyuta gelmiş dalak tümörleri için dahi bu geçerli olabilir çünkü bunlar genellikle belirgin bir şikayete yol açmazlar.

En sık görülen şikayet karın ağrısıdır. Ağrı genellikle karnın üst kısmındadır ancak sırta ve sol omza yansıyabilir. Hastalar karınlarında ellerine gelen veya doğrudan dışarıdan görünen sertlikle başvurabilirler. Yine tümörler eğer belli bir boyutun üzerine çıkarlarsa, çevre organlara baskı (mide, böbrek, pankreas) yaparak bu organlarla ilişkili şikayetlere yol açabilirler.

Dalak tümörleri ile ilgili en can sıkıcı tablo kistin yırtılmasıdır. Eğer tümör yırtılırsa, dalak damarlarından hayatı tehdit edici derecede kanamalar meydana gelebilir.

 

Dalak tümörleri için hangi tanı yöntemleri kullanılır?

Laboratuvar tetkikleri dalak kistlerinin teşhisinde çok yardımcı değildirler. Ancak, tümörlerin yol açtığı sorunları tanımlamak ve bu sorunların ciddiyetini belirlemek için sıkça kullanılırlar. Ayrıca, dalağın işlevinin normal devam edip etmediğini kontrol etmek için kan testlerinden faydalanılır. Yine tümör belirteçlerinin tanı ve takipte sınırlı bir yeri olabilir.

Dalak tümörlerinde teşhisin belkemiğini yine radyolojik yöntemler oluşturur. Sadece dalak tümörleri için değil, tüm üst karın şikayetleri için ilk tercih edilmesi gereken yöntem ultrasondur. Diğer bölümlerde de ultrasonun avantajlarını belirttim. Hali hazırda her sağlık kuruluşunda bulunması, radyasyon riski olmaması, hiçbir yan etkiye sahip olmaması, kolay uygulanabilir olması ve ucuz olması ultrasonu mükemmel bir tanı aracı kılar. Ancak ultrasonun yetersiz kaldığı durumlar olabilir.

Ultrasonun yetersiz kaldığı durumlarda BT (tomografi) ve MR (manyetik rezonans görüntüleme)'den faydalanılabilir. Bu yöntemler, teşhisin dışında, tedavinin planlanması aşamasında da oldukça yardımcıdırlar; öyle ki bu yöntemler sayesinde kistin çevresi ile olan ilişkileri değerlendirilerek, uygulanacak tedavinin şekli ve tedavi sırasında dikkat edilecek noktalar belirlenebilir.

 

Dalak tümörleri ne zaman ve nasıl tedavi edilir?

Farklı tipteki dalak tümörlerine yaklaşımı ayrı ayrı özetleyeceğim fakat burada genel prensipleri sunmak istiyorum. Bir dalak tümörüne müdahale edilmesi gerektirecek nedenler şunlardır:

 

Dalak tümörlerinde uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?

Hangi cerrahi yöntem uygulanırsa uygulansın, onkolojik prensiplere uygun davranılmalıdır. Bunları sağlamak için genellikle dalağın tamamını çıkartmak tercih edilir. Habis tümör şüphesi halinde ise buna ilgili lenf bezlerinin temizlenmesi de eklenir. Nadiren de olsa, eğer tümörün selim olduğu düşünülüyorsa ve tümörün yerleşimi uygunsa, dalak koruyucu cerrahi işlemler yapılabilir.

Dalak ameliyatları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için lütfen “dalak cerrahisi” bölümünü okuyunuz.

 

Dalak tümörü nedeniyle herhangi bir tedavi uygulanmayan kişilerin takibi nasıl yapılır?

Müdahale edilmesi için herhangi bir gerekçe olmayan ve bu nedenle takibi uygun görülen dalak tümörleri mutlaka düzenli takip edilmelidir. İlk sene içinde altı ay ara ile yapılan ultrason kontrolü yeterli olabilir. Takiben, eğer değişiklik veya şikayet yoksa, senelik ultrason takibine geçilebilir. Değişiklik ortaya çıkması halinde tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntülemeden (MR) faydalanmak gerekebilir veya doğrudan cerrahi tedavi kararı alınabilir.

 

Dalak tümörleri tedavi edildikten sonra nasıl takip edilirler?

Dalağın tamamı çıkartılmış ve patoloji sonucunda selim bir tümör saptanmış ise takibe gerek yoktur. Ancak dalak koruyucu cerrahi yapılmışsa, tümör selim çıksa dahi tekrarlama açısından aralıklı kontrol gerekir.ahi, aynı veya farklı bir alanda tekrarlama riski olduğu için belli aralıklarla takip edilmelidir. Dalağın habis tümörleri ise Tıbbi Onkoloji uzmanları ile birlikte takip edilir. Tüm kanser tiplerinde tedavi sonrası takip protokolü üç aşağı beş yukarı aynıdır. Önce üç aylık, sonra altı aylık, sonra da yıllık takiplere geçilir. Ancak, selim tümörlerden farklı olarak, kanserler genellikle tomografi ile takip edilirler. Ayrıca, kanserin olası yayılımını tespit etmek için tomografi ile sadece dalak değil, birçok organ görüntülenir.

 

Dalak tümörleri tedavi sonrasında tekrar edebilir mi?

Dalağın bütünüyle çıkartıldığı kişilerde, eğer bu bir kanser değil ise, tekrarlama diye bir durum söz konusu değildir çünkü artık dalak yoktur. Ancak eğer dalak tamamen çıkartılmamışsa veya kanser söz konusu ise durum değişir. Selim tümörler tedavi edilmeden önceki yerlerinde tekrarlayabilirler. Bunun sebebi tümörün tamamen çıkartılamamış olması veya tümörün içinde bir kanser odağı olması olabilir. Kanser tanısı durumunda genellikle dalak bütünüyle çıkartıldığı için tekrarlama ya karın içinde başka bir bölgede ya da uzak organlarda ortaya çıkar.

 

Son Söz

Dalak tümörleri nadirdir. Tümörlerin çoğu dalağın bizzat kendi dokusundan kaynaklanan tümörlerden ziyade, başta kan ve lenf kanserleri olmak üzere, başka habis tümörlerin dalağa yayılımı sonucunda ortaya çıkan tümörlerdir. Dalak tümörlerinde, eğer cerrahi tedavi söz konusu ise, sıklıkla tercih edilen tedavi dalağın bütünüyle çıkartılmasıdır.